Bu umudu birçokları şüphesiz naif, hatta imkânsız bulabilir. Buna rağmen bazılarımız var olan yapıların sonsuza kadar var olacağına inanmayı reddedip umuda sıkı sıkıya sarılmalı. Bunun için şairlere ve hayalperestlere, evcilleşmemiş budalalara, nasıl örgütleneceğini bilenlere ihtiyacımız var.
–Judith Butler, 13 Ekim 20231
7 Ekim’den bu yana Avrupa’nın kamusal alanlarında kol gezen sansür ve otosansür, kurumlara da sirayet etmiş ve kültür üreticileri tarafından içselleştirilmiş durumda. Batılı hükümetlerin ve medyanın, on yıllardır süren işgal, apartheid ve Filistin halkına yönelik soykırımı adlandırmak için dünyanın önde gelen insan hakları örgütlerince telaffuz edilen kelimeleri kullanmayı reddetmeleri kültürel sektörlere de nüfuz ediyor. Filistin’de ve İsrail’de yaşanan ölümler karşısında duyulan acı, öfke ve üzüntünün ifade edilmesine bile itirazlar yükselirken, kalıcı bir ateşkes için yapılan temel insani çağrı görmezden geliniyor. Bu nedenle Avrupa’daki siyasi ve kamusal alanın aktörleri, anlaşmazlıklara ilişkin konuşmalara aracılık etmek yerine ifade özgürlüğünü kısıtlıyor.
Sansür ve kullanılan dilin uyuşmazlığı, devlet ve medya kuruluşlarının ideolojik konumlarının yurttaşlar tarafından da benimsendiği ve ifade bulduğu kamusal alanlara nasıl müdahale edildiğini ortaya seriyor. Bu müdahalelerle birlikte aktörler düşünen öznelerden ziyade pasif öznelere indirgendikçe, kamusal alanların söylem ve tartışmalar aracılığıyla düzenlenme veya harekete geçirilme kapasitesi tehlikeye giriyor. Dahası, Avrupa’nın küresel rolü de sorgulanır hâlde; zira ya insandışılaştırmayı alttan alta kabul eden ya da bilfiil sömürgeci tahakkümün yanında yer alan Avrupa, yapıcı, hatta anlamlı bir tutum dahi geliştiremedi. L’Internationale bünyesindeki müze, üniversite ve sanat kurumları da dâhil olmak üzere, uluslararası ittifaklar sömürgeciliğin ve emperyal şiddetin izlerinin kendi yapılarını nasıl etkilediğiyle bir kez daha yüzleşiyor.
Farklı biçimlerde ve derecelerde etkilenmiş olsak da hepimizin olduğu yer burası. L’Internationale Online editörleri olarak, kabullenilen veya dayatılan kurumsal bir dille yazmak istemiyoruz. Bu dil, nerede olursa olsun, bize yabancı. Yine de, eleştirel seslere alan açmak, devlet ve medya müdahalesinin ötesinde ortaklaşa çalışmak ve birlikte düşünmek amacıyla kendine has, yerleşik ve farklı nesillere ait deneyimler arasındaki ortak söylemi bulma çabasıyla yazıyoruz.
Filistin kurtuluş hareketlerinin kültürel sektörlerden talepleri açık. Kurumlarımız bu talepleri karşılayamıyorsa, daha büyük siyasi mekanizmalarla iç içe geçmiş yapılarımızın kusurlarını ve sınırlarını kabul etmeliyiz. O hâlde, L’Internationale Online gibi bir yayın platformunun ilk rotası ses çıkarmak, konuşmak, farklı öznellikler ve yerleşik bilgilerle çalışmak olacaktır. Önümüzdeki haftalarda yayımlamayı planladığımız metinler, filmler ve sesler, günlük trajedilerin boyutunu, tartışmaların çarpıklığını, soykırıma tanıklık etmenin ve soykırım hakkında konuşmanın tarihsel sonuçlarını yeterince ele alamayacaktır. Yine de, bu üretimlerin, kurumsal pozisyonların ötesinde çalışma imkânı sunacağını ve kamusal alanların, eleştirel söylemlerin yeniden oluşumuna katkıda bulunacağını umuyoruz.
Kültürel alanın uzun vadeli işlevinin, silah hâline getirilmiş bir dilin dayattıklarının ötesinde, sanatsal alandaki retorik çerçeveler ve siyasi konumlar için iskele görevi gören söz dağarcıklarını yeniden formüle etmek olduğunu düşünüyoruz. Buna yönelik her türlü girişimin hem geniş bir kitleye hitap etmesi; böyle bir değişimi gerçekleştirecek yaklaşıma, dikkate ve beceriye sahip bir halk cephesi oluşturması hem de bu türden hamlelerin kırılgan, çalkantılı bir arada kalmışlık evresine yol açabileceğini bilmesi gerekecektir.
Donna Haraway’in Denkverbot’a, söylemsel alanların ve pratiklerin devre dışı bırakılışına karşı bir mücadele olarak “düşünmek zorundayız, düşünmeliyiz” çağrısı ile Fred Moten’in “kolektif çalışma” fikrini izleyerek, mevcut konjonktürün değişen zeminlerinde yol almak üzere farklı araştırma hatları tayin ettik. İsrail’in yerleşimci sömürgeciliğinin ve militarist rejiminin süregelen durumunu analiz etmek için feminist dekolonyal düşünceye ve pratiğe eğileceğiz. Güç ilişkilerindeki asimetrilerin yanı sıra retorik çerçevelerin araçsallaştırılmasına, Avrupa bağlamındaki kökenleri ve sonuçlarına dikkat çekmeye çalışacağız. Araştırmacı Ovidiu Tichindeleanu ise Avrupa kamusal alanlarındaki baskıyı ve bu baskının emperyal tarihlerle nasıl iç içe geçtiğini ele alacak. Dilin sınırlarını aşarak mevcut durumun olası sonuçları ve yansımaları üzerine düşünenlerle dayanışmak üzere sanatçıların, şairlerin, müzisyenlerin, sinemacıların çalışmalarını bir araya getireceğiz. Kaçınılmaz olarak parçalı ve eksik olacak bu yayınlar, bir beyan ya da cevap olarak değerlendirilmemeli. Audre Lorde’yi anacak olursak, bu girişimi daha çok sahip olmadığımız kelimeleri bulmaya yönelik bir egzersiz olarak görüyoruz.
Bu bölümde yayımlanan görüş ve düşünceler akademik özgürlük ilkelerini yansıtmaktadır; L'Internationale konfederasyonunun ve üyelerinin görüşlerini veya pozisyonlarını yansıtmak zorunda değildir.
Related activities
The Soils Project
The Soils Project, is part of the eponymous, long term research initiative involving Tarrawara Museum of Art, Wurundjeri Country, Australia, the Van Abbemuseum in Eindhoven, Netherlands and Struggles for Sovereignty, a collective based in Yogyakarta, Indonesia. It works through specific and situated practices that consider soil, as both metaphor and matter. A further iteration of the project will open at the Van Abbemuseum in May - September 2024 as part of Museum of the Commons.
The Soils Project has been in development since 2018. An international collaboration between three organisations, and several artists, curators, writers and activists, the project has manifested in various iterations over several years including a three-part public webinar series titled The Soils Project: groundwork, and a two-week workshop, titled The Soils Project: On Country, for participating curators and artists. With a curatorium comprising arts workers from TarraWarra Museum of Art, the Van Abbemuseum, and Struggles for Sovereignty, the project’s approach seeks and facilitates opportunities to listen to diverse voices and perspectives around notions of caring for land, soil and sovereign territories.
Developed from this journey, The Soils Project’s forthcoming exhibition will embrace the deep histories of each participant’s location, examining the multiplicity of landscapes and environments, and the impact of colonisations and global industries on cultural heritage, land management and traditional knowledges.
Kyiv Biennial 2023
L’Internationale Confederation is a proud partner of this year’s edition of Kyiv Biennial.
Where are the Oases?
PEI OBERT seminar
with Kader Attia, Elvira Dyangani Ose, Max Jorge Hinderer Cruz, Emily Jacir, Achille Mbembe, Sarah Nuttall and Françoise Vergès
An oasis is the potential for life in an adverse environment.
Anti-imperialism in the 20th century and anti-imperialism today: similarities and differences
PEI OBERT seminar
Lecture by Ramón Grosfoguel
In 1956, countries that were fighting colonialism by freeing themselves from both capitalism and communism dreamed of a third path, one that did not align with or bend to the politics dictated by Washington or Moscow. They held their first conference in Bandung, Indonesia.
Cinema as Assembly
Cinema as Assembly investigates cinema as a space of social gathering and political engagement that prefigures and enacts forms of living beyond colonial capitalism.
Maria Lugones Decolonial Summer School
Recalling Earth: Decoloniality and Demodernity
Course Directors: Prof. Walter Mignolo & Dr. Rolando Vázquez
Recalling Earth and learning worlds and worlds-making will be the topic of chapter 14th of the María Lugones Summer School that will take place at the Van Abbemuseum in Eindhoven.
Archive of the Conceptual Art of Odesa in the 1980s
The research project turns to the beginning of 1980s, when conceptual art circle emerged in Odesa, Ukraine. Artists worked independently and in collaborations creating the first examples of performances, paradoxical objects and drawings.
Summer School: Our Many Easts
Our Many Easts summer school is organised by Moderna galerija in Ljubljana in partnership with ZRC SAZU (the Research Centre of the Slovenian Academy of Sciences and Arts) as part of the L’Internationale project Museum of the Commons.
Open Call – Summer School: Our Many Easts
Our Many Easts summer school takes place in Ljubljana 24–30 August and the application deadline is 15 March. Courses will be held in English and cover topics such as the legacy of the Eastern European avant-gardes, archives as tools of emancipation, the new “non-aligned” networks, art in times of conflict and war, ecology and the environment.
Song for Many Movements: Scenes of Collective Creation
An ephemeral experiment in which the ground floor of MACBA becomes a stage for encounters, conversations and shared listening.